Suçlu Değiliz!

Toplum olarak suçu pek kabul etmeyi sevmeyiz. Zaten bende bu yazıyı suçumu kabul etmemek için yazıyorum. Hemen hemen tüm sahurlarımı evde yaptım. Evde; ben, annem kardeşim ve babam beraber kalıyoruz. Her gece annem kardeşimi ve beni zorla kaldırır. Kaldırma şekli ise mutfaktan yüksek sesle "kalkın hadiiiiii"dir. Kalktığımızda acayip sinirli hale gelmiştir. Ara sıra babamda annemin bağırışına sinirlenip bize çatabilmektedir. Yahu sanki ben kasıtlı yapıyorum. Dün gecede aynısı yaşandı ve aklıma annemin mutfaktan bağırmasada direk odalarımıza gelse hemen kalkacağımız geldi. Lakin annem mutfaktan bağırarak kendini yıpratıyor ve emektar bir işçi sömürüsü yapıyor. Sizin için boğazlarımı feda ettim falan feşmekan. Neredeyse bir aydır her gece bizi ayağa dikmede başarısız oluyor ama genede aynı yöntemi denemede ısrarcı oluyor. Anlam vermek güç ama öyle. Lakin gene suç bizde. Yıllar geçsede bazı alışkanlıkların değişmeyeceği ve gene suçlu bizim olacağı kesin. Günün bir günü geldiğinde de gene suçlu olsakda annemiz yanımızda olsa diyeceğimizde bir başka gerçek...

1 yorum:

diloşhanım dedi ki...

Bir sahur da sen erken kalksan, kalkın sahur vakti geldi desen, hatta çayın suyunu koysan, değil mi.
Ama sen sofranın kurulduğunu duyduğun halde 10 dakika daha uyuyayım diye uzatmaları oynarken, birileri son ihtimal yanıma gelip bağırarak değilde dokunarak dürtse diyorsun.
Kimisi bağırılmayı ister kimisi de dokunulmayı. Demek ki senin dürtülerin dürtülmekten yana. O da bir hastalık, geçmiş olsun...