Mehmet Abi Bozdu İşi

Bugün kötü bir haber aldım ama üzülmedim. Artık kötü haber aldığımda üzülmüyorum "nasıl ders çıkarılır?" diye düşünüyorum.. Gene düşünce olaylarına karışmışken girdim banyoya. Aklıma ilk annemin beni yıkadığı günler geldi. O zamanki dünya ile bugünkü dünya arasındaki farklar gözümün önüne gelince ürperdim.

O zamanlar; herşeyiyle yardım ettiğim ve hiçbir maddi karşılık beklemediğim insanlar beni düdüklemeye çalışmazlardı. Sevdiğim bir kız arkadaş iki erkeği idare etmezdi. Ailemdeki her insanın bembeyaz ak sakallı dedeler gibi temiz olmadığını bilmezdim. Komşunun herifi karısını aldatmazdı. vs.

Şimdi ne olduda işler değişti? gelin size onun hikayesinide anlatayım. İlkokuldayım, yaz tatilinde evdekiler beni camiye yolladılar. Keyifli dostluklar edinmişiz. Falan feşmekan. Günün birinde Davut diye bir arkadaş nereden açtıda bir konuya girdi. "Sen fanfinifinfon nasıl yapılır biliyor musun?". Oğlum günah onlar, ne biçim konuşuyorsun dedim. Birde üstüne üstlük camideyiz.

Kapattırdım konuyu. Teyzem bana "Hanife'yi leylekler getirdi balkona koydu" diye anlatırdı. Annemde hikayeyi onaylardı. "Beni de leylekler getirdiyse" diye düşünüyorken "evin balkonu olmadığınıda" kendime hep sorar çelişkide kalırdım. Annem hemen o soruya "seni kapıya bıraktı" diye cevap verirdi.

Yeniden camiye dönersek.. Konuyu kapattırmamın nedeni sanki olayı dışarıdan konuşmak değil de içimden tartışarak konuşmak istediğimden olsa gerek eve gidene kadar düşündüm.

O günü hala unutamadım, tıpkı ilkokulda elimi demir kapıya sıkıştırdığım günü unutamadığım gibi.

Benim canım sıkıldı, keşke biri gelip dünyanın tüm gerçeklerinden alıkoysa ve beynimi ilkokul moduna alsa. Hazır facebooktanda ilkokul arkadaşlarımı bulmuşum. Fena olmazmıydı?

Hiç yorum yok: